اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam, O’nun sevgili Rasulüne, pak ehli beytine ve kıyamete kadar yolunu sürdürenlerin üzerine olsun.
Ey Rabbimiz! Bizi hakikati inkâr eden kâfirler için bir oyun ve eğlence aracı yapma! Ve günahlarımızı bağışla! Çünkü tek kudret ve hikmet sahibi olan sensin.
İnanmış gönüllerin kurtuluş, muhasebe, hayır, tefekkür, ferahlık ayı, üç aylar. Ayların Başlangıcı; Kamerî takvimin yedinci, sekizinci ve dokuzuncu ayları olan Recep, Şaban ve Ramazan ayları gelenekte “üç aylar” diye adlandırılır.
Bu aylar içerisinde bizleri karşılayan bir başka deyimle bekleyen mübarek gecelerde beraberinde gelecektir. Regaib Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir gecesi de ihya edilecektir.
Müslümanlarca "Üç Aylar" olarak isimlendirilen, yeni bir mânevî mevsime girmiş bulunuyoruz.
Bu üç aya dinimizde son derece önem verilir; Müslümanlar adeta bu ayları iple çeker ve bu ayları değerlendirmek için azami gayret gösterirler. “Mübarek üç aylar” diye bilinen aylar bu şekilde hiçbir kaynakta yer almamasına rağmen bilhassa Türkiye Müslümanlarının yanında özel bir yeri vardır. Şüphesiz bu durum “onbir ayın sultanı” diye anılan Ramazan Ayı'nın çekim kuvvetinden kaynaklanmaktadır. İslamî-Hicri takvimin 7. ve 8. ayları olan Recep ve Şaban"ın diğer aylar arasında fonksiyonları Ramazan"dan önce gelmeleri ve böylece Ramazan ayına hazırlık dönemi olmaları hasebiyledir. Bu günlerde kapımızda güzel bir imkan var: Mübarek üç aylar. Bu ayları hakkıyla değerlendirenlere dinimizin pek çok müjdesi ve mükafatı vardır.
Bir yazar yazısında üç aylarla ilgili şu benzetmeyi yapıyor: "Derin uykuya dalan bitkiler, ilkbahar ve yazla beraber dirilerek hayatın devamlılığını gösteriyor. Üç aylarda da İslamî hayatımız diriliyor." [i] Evet, hakkıyla idrak edildiğinde üç aylarda dini hayatımız canlanıyor ve bir sonraki yıla kadar istikametten şaşmamamıza vesile oluyor.
”Sevgili Peygamberimiz (a.s), mübarek üç aylar için .Recep Allah"ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır”[ii] buyurmuşlardır.
Rasulullah, Ramazan ayı dışında en fazla Recep ve Şâban aylarında oruç tutmuşlardır. Recep ayı girdiğinde de, “Allahım, bize Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır”[iii] diye dua etmiştir. “Recep ve Şaban ayının önemi, Kur-an'ın nazil olmaya başladığı ve bereketlerle dolu olan Ramazan ayına hazırlayıcı olmalarından da ileri geliyor. İlk iki ay, rampaya çıkmadan hızlandığımız düzlüğe de benzer.”[iv]
Bu aylar yerli yerince değerlendirilip, manevi iklimlerinden istifade edildiği takdirde, Ramazan'da yol alınmış olur.
Ramazan ayındaki farz orucun yanısıra Rasûlullah, Recep ve Şaban aylarında da Müslümanları oruç tutmaya teşvik etmiştir.
Her şeyin sahip ve yaratıcısı olan Yüce Rabbımız, Kur’an-ı Kerim’inde ayları da ilk yaratıldığı günden itibaren bir tertip ve düzene göre yarattığını haber vererek şöyle buyuruyor:
„Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır.”[v]
Ayette bu ayların dört tanesinin haram aylar olduğu ifade ediliyor. Bu haram aylar, “Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb” aylarıdır. İşte bu haram aylardan birisi olan Recep ayı, aynı zamanda üç aylar diye bilinen ayların da ilkidir. Manevi rahmet çağlayanı olan bu üç aylar ise, Recep, Şaban ve Ramazan aylarından oluşmaktadır.
Bu üç aya dinimizde son derece önem verilir; Müslümanlar adeta bu ayları iple çeker ve bu ayları değerlendirmek için azami gayreti gösterirler. Bütün aylar Allah tarafından yaratılmış olmasına rağmen, bu Üçaylar bazı özellikleri nedeniyle diğer aylardan farklı algılanmış ve değer kazanmışlardır. Bu farklı durum, bu aylarda gelecek bazı geceler ve bu aylarda yapılacak bazı ibadetler sebebiyle meydana gelmiştir.
Bu aylarda yapılacak ibadetlerin başında Ramazan ayında yerine getirilecek farz olan oruç ve zekat ibadetleri ile fıtra ibadetlerinin edası gelmektedir ki, bu ayların diğer aylardan daha faziletli olmasına sebep olmuştur.
Üç aylarının hayır ve bereketleri noktasında İmam Şafii (rhm)’den gelen şu rivayet önemlidir: Peygamber Efendimiz (as) şu mübarek sözleriyle ifade buyuruyor ve bizim manen bu aylara hazırlanmamızı arzuluyor:
‘’Beş gece vardır ki, o gecelerde edilen dualar geri çevrilmez. (Bu geceler şunlardır): Cuma geceleri, Kurban ve Ramazan bayramları gecesi, Recep ayının ilk Cuma gecesi (Regaib gecesi), Şaban ayının on beşinci gecesi (Berat gecesi).” [vi]
Ayrıca Peygamber efendimiz (as), üç aylar yaklaştığı zaman bize de öğretmek niyetiyle şöylece dua buyururlardı:
“Allahım, bize Recep ve Şaban aylarını mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” [vii]
Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaib Kandilidir. Regaib, çok arzu edilen kıymetli şeyler, bol bol rahmet ve bereket, çok çok lütuf ve ihsan demektir. Bu sebeble, Regaip gecesi, Allah’ın rahmet ve mağfiretinin, kendisine samimiyetle dua ve niyaz eden müminleri kuşattığı bir gecedir. Bu gece melekler, müminleri dua ve güzel ameller işlemeye, hayırlar ve iyilikler yapmaya, ibadet ve taatlerde bulunmaya teşvik ederler. Bunun içindir ki, müminler bu geceye büyük kıymet verirler. Gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadet ve taatle geçirirler. Bu gecede Efendimiz (a.s)’ın on iki rekat nafile namaz kıldığı rivayetine uygun olarak, nafile namaz kılarlar, Kur’an-ı Kerim okurlar, dua ederler, zikir ve tesbihatta bulunurlar ve böylece bu mübarek zamanı kendi haklarında daha da kazançlı hale getirirler.
Gerek fert fert bizlerin, gerek bütün müslümanların, gerekse bütün insanlığın rahmet ve mağfirete kavuşmaya ne kadar ihtiyacımızın olduğu son derece aşikar olan bir dönemde yaşıyoruz. Ufku kararmış insanlığın kurtuluşu ancak Allah’ın rahmet ve nusretiyle mümkün olacaktır. Allah’ın rahmet ve nusretine ise ancak O’na samimi kulluk ve ihlaslı dualarımızla kavuşabiliriz.
Bu mübarek günleri fırsat ve ganimet bilerek, dua ve niyazlarımızla Rabbimize yönelelim. Hem biz hem topyekün insanlığın ıslahına dua edelim. Şahsımızın, ailemizin, bütün ümmetin ve insanlığın kurtuluşu için dualar edelim. Rabbimizin ihsan buyurduğu maddi imkânlarımızı daha da zorlayarak, bu aylara ihtiyaç içerisinde giren kardeşlerimize yardım ellerimizi uzatalım. Bu mübarek aylarda her zamankinden daha fazla iyilik, hayır ve hasenata koşalım, sadakalar verelim, infakta bulunalım. Ramazan ayına böylece hazırlıklı olarak girmiş olalım. Ve dua edelim: “Allahım, bize Recep ve Şaban aylarını mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.”
Alınacak Dersler:
[i] www.on5yirmi5.com/haber/inanc/islam/91473/uc-aylar-nelerdir. (haber vaktim)
[ii] Keşfu’l Hafa, 1/374, H. No: 1356
[iii] Ahmet b. Hanbel, Müsned, H. No: 2346
[iv] Doç. Dr. Muhittin Akgül Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi duaya yorumu.
[v] Tevbe Suresi, [9:36]
[vi] İmam Şafii, El-Ümm, C. 1, Shf. 231
[vii] Keşfu’l Hafa, c.1, s. 186, h. no. 554