Sûrenin Meâli:
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
1. Gerçekten Biz O'nu (Kur’ân‘ı) Kadir Gecesi‘nde indirdik.
2. Kadir Gecesi‘nin ne olduğunu sana ne bildirdi?
3. Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.
4. Rablerinin izniyle o gecede melekler ve Ruh (Cebrâil) her türlü iş için inerler.
5. Tan yeri ağarıncaya kadar bu gece selâmettir.
Sûrenin Özellikleri:
Bu sûrede,''Kadir Gece''sinden bahsedildiği için bu ismi almıştır. Bu sûreye ''İnna enzelna'' sûresi de denir. Müfessirlerin bir kısmına göre bu sûre Mekkî'dir. Bazı müfessirlere göre ise Medenî’dir. Mushaftaki sıralamada 97, iniş sırasına göre ise 25. sûredir. Abese sûresinden sonra inmiştir. Kadr Sûresi beş âyettir. Otuz kelime 112 harftir. Bu sûrede, Kur’ân’ın Kadir Gecesi‘nde indirildiği bildirilmiştir. Bu gecenin önemi de bu sûrede anlatılmaktadır. Kur’ân’ın nüzûlü sadece bir kitabın nüzûlü değil, bütün dünyayı değiştirecek bir kitabın nâzil olması olayıdır. Bu olay, sadece Kureyş’i ve Arabistan’ı kapsayan bir olay değil, tüm dünyayı kuşatan bir olaydır. Resûlullah (s.a.v.)‘den rivayet edilen bir hadîs-i şerife göre, bu sûre Kur’ân’ın dörtte birine denktir. Şafiîler, bu sûrenin abdest alındıktan sonra okunmasının sünnet olduğu görüşündedirler. Şafiî imamlarından bazıları bu sûrenin abdestten sonra üç kere okunacağını söylemişlerdir.[i]
Sûrenin Tefsiri:
1. ''Gerçekten Biz, O’nu (Kur’ân’ı) Kadir Gecesinde indirdik.''
Yani, Biz Kur’ân’ı topluca Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına Kadir Gecesi‘nde indirdik. Sonra da onun âyetlerini yirmi üç sene içinde Cebrâil vasıtasıyla son peygambere gönderdik... Kur’ân’ın bu gecede indirilmesi geceyi şereflendirir, kadrini yüceltir. Kur’ân, Ramazan ayında indirilmiştir. Çünkü Bakara sûresi 185. âyette; ''O Ramazan ayı ki, Kur’ân o ayda indirilmiştir...'' buyrulmaktadır. Kadr kelimesi sözlükte; ''Güç, değer, şeref, hüküm, büyüklük, takdir '' gibi anlamlara gelir.[ii] Kur’ân, Kadir Gecesi‘nde dünya semasına indirilmiştir. Dûhan Sûresi 3. âyette de: ''Biz onu mübârek bir gecede indirdik'' buyurularak bu gecenin bereketi, fazileti, önemi ve mübârek bir gece olduğu ifade edilmiştir. Kadir Gecesi’ne; “Hüküm Gecesi“ de denir. Çünkü bir yıllık olacak şeyler bu gece takdir edilir.[iii] Âlimler, bu geceye niçin ‘‘Kadir Gecesi‘‘ denildiği konusunda şu açıklamaları yapmışlardır: Bu gece, işlerin ve hükümlerin takdir edildiği gecedir. Bu gece, şeref ve azâmet sahibi gece mânâsına gelir. Bu gecede kim ibâdette bulunursa, kıymeti ve şerefi artar. Veya bu gecede yapılan ibadetlerin kıymeti daha fazladır. Bu gece, ''Darlık gecesi'' anlamına gelir. Çünkü, o gece yeryüzüne inen meleklere yeryüzü dar gelmektedir.[iv] Kadir Gecesi’nde bu üç anlamın üçü de vardır. Sûrede, ''Kadir Gecesi'' isminin üç kere zikredilmesi buna işarettir.
2.-3. ''Kadir Gecesinin ne olduğunu sana ne bildirdi? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.''
Yani, Kadir Gecesi; öyle mübârek bir gecedir ki, sadece senin anlayışına kalsa idi, onun kıymetini,değerini ve derecesini bilemezdin... O, öyle bir mübârek vakittir ki, onun derecesini Allah’tan başkası bilemez. İnsanlar; o gecenin kıymetini, ancak Cenâb- ı Hakk’ ın bildirmesiyle anlayabilirler.[v]
Bu âyetin nüzul sebebi şöyledir:
Resûlullah (s.a.v.): İsrailoğullarından bir adamdan bahsetmişti. O kişi, bin ay Allah yolunda çalışmıştı. Ayrıca gece yarısına kadar ibadet eder, gündüzleri de nafile oruç tutardı. Oruçlu iken de vefat etmişti. Resûlullah (s.a.v.); bunları anlatınca, ashap bu kişiye hayran olmuşlar, kendi amellerini de az görmüşlerdi. Bunun üzerine bu sûre ile Allah bu ümmete ''Kadir Gecesi’ni'' hediye etti. [vi] Allah; bu geceyi kıyamete kadar gelecek insanlara yol gösteren Kur’ân’ı indirmiş,bu sebeple bu gecenin değerinin bin aydan (84 yıldan) daha hayırlı olduğunu bildirmiştir. Yıllarca inkârcı olarak yaşayan Fransız komünistlerinin başkanlarından Roger Garaudy, ömrünün son yıllarında Kur’ân’ı okuyarak müslüman olur ve: ’’Yıllardır aradıklarımı topluca buldum’’ der.
İnsan, seksen yılda aklıyla bulamadıklarını Kur’ân’da bulur. Bu sebepledir ki; Kadir Gecesi’ni ihya etmek çok önemlidir. Bu; insanlığın hukukta, siyasette, ticarette, hak ve sorumluluklarını belirlemede en doğru kuralları koyan Kur’ân’ın iniş gecesini anmak, yeniden Kur’ân’ı okuyup, ona sarılmak anlamına gelir. Geçmiş ümmetlerin bin ayda kazandığı sevaba, bu ümmet Kadir Gecesi’ni ihya etmekle erişecektir.[vii] Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
‘’Kim Kadir gecesini iman ve ihlasla ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır.“[viii]
Kadir Gecesi:
4. ‘’Rablerinin izniyle O gecede melekler ve Ruh (Cebrâil) her türlü iş için inerler.’’
Kadir Gecesi; öyle değerli bir gecedir ki, melekler ve Cebrâil o gece Allah’ in izniyle yeryüzüne inerler. Mü’minlere selam verirler.
Müfessirlerin çoğunluğuna göre bu âyetteki “Ruh“tan maksat Cebrâil (a.s.)’dır. Cebrâil (a.s.), meleklerden biri olmakla beraber makamının yüksekliğini ve şânının yüceliğini göstermek üzere ayrıca zikredilmiştir. Kadir Gecesi’nde Cebrâil (a.s.) ve melekler, Cenâb-ı Hakk’ın o seneye ait takdir ve kazası ne ise onlar hakkındaki görevlerinden dolayı yeryüzüne inip, o görevlerini yerine getirirler. Veya Kâbe gibi,Ravza- i Mutahhara gibi mukaddes makamları ziyarette bulunurlar, mü’minlere dua ederler.[ix] Kadir Gecesi, bütün belâlardan bir kurtuluştur. Resûlullah (s.a.v.)’in ümmeti bu gece özellikle korunmuştur. Şeytan bu geceyi ihya edenlere, o gece hiç bir kötülüğü ve şerri bulaştıramaz.
5. ‘’Tan yeri ağarıncaya kadar bu gece selâmettir.’’
Gecenin başlangıcından fecrin doğuşuna kadar Kadir Gecesi, bütün kötülüklere karşı bir selâmettir. O gece hayrın ta kendisidir. Bu hayır, ilâhî bir hayırdır. Bu gecenin selâm ve esenlik olmasına şu anlamlar verilmiştir:
Alınacak Dersler:
[i] Büyük Kur’an Tefsiri, Ali Arslan, C.16, sh. 98
[ii] Hak Dini Kur’an Dili, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, C.9, sh. 12
[iii] Tefsirü’l-Kur’an, Ebu’l-Leys Semerkandî, C.6, sh. 452
[iv] Tefsir-i Kebir, Fahrüddin er-Râzî, C.23, sh. 281
[v] Kur‘ân-ı Kerîm‘in Meâl-i Âlisi ve Tefsiri,Ömer Nasûhi Bilmen, C.8, sh. 4070
[vi] a.g.e. Ebu‘l-Leys Semerkandî, C.6, sh. 452-453
[vii] Şifa Tefsiri, Mahmut Toptaş, C.8, sh. 324-325
[viii] Teğib ve Terhib, Hâfız el-Münzîri, C.2, sh. 421
[ix] a.g.e. Ömer Nasûhi Bilmen, C.8, sh. 4070-4071
[x] a.g.e. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, C.9, sh. 20-21
[i] Büyük Kur’an Tefsiri, Ali Arslan, C.16, sh. 98